4
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1135
Okunma
Masum bir öyküydü çocukluğumdan sızanlar
Körkütük gecenin gergefine işlenen…
Yarım yamalak dilbaz bir kadın gibiydi aşk
Hınca hınç doluydu gözlerinde tufan
Öfke kadife çiçeği kokusu gibiydi buram buram
Tensel tecrit odalarına prangalar vurulmuşçasın hükümlü
Türküler geçiyordu gemiler yaktıran
Ve aşkların dilinde dört duvar hükümlü lehçesi
Kaç sevda eskidi mavinin sürgün yemiş çocukları gibi
Kaç mavi sürgün yedi düşleri ertelenmiş ben gibi
Ah çocuk kalan biz miydik asırlık ağacında sallanan
Cellâdım kendime yabancı kalan ülkem miydi?
Yoksa ben mi yabancı kaldım ülkemde
Kuytu bir yalnızlık asırlık masallarda firuze renkte
Masallar ülkemde hep yabancı iklimde
Ve biz mavi yürekli devler özgürlüğe hasret
Onlar mavinin kara yazgılı çocukları
Yarım kalan öykülerde kül
Suskun dillerde geçeğin ta kendisi
Yedi renkli karanfil nefesi
Yedi tepeli şehrimde İstanbul gibi sessiz
Haydi! Yum gözünü masalı çalınan çocuk
Kanadı kırık uykularında uyu da büyü
Kim bilir kaç öykü astık darağacına
Kaç çocuk öldürdük nifak tohumlarına gebe
İşte! O yüzden nefret dökümlü doğumlar başladı
Ben bir öyküyüm hayat ağacında ölümü içen
Beklide denizini kaybeden martıyım kanadı kırık
Ya da sabır tanesiyim çocuk lisanında çekilen
mahmudiye düzkaya
5.0
100% (14)