4
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1136
Okunma
Sırtımızda boşalmış aşkın kabukları
Taşıyoruz kendi ağırlığımızı
Zaman gölgesini üstümüzde unutmuş
Sesimiz kırılarak giden bir dalga
Yazdıkça bir sözcük daha azalıyoruz
Ölüme yaranmak için mi bunca gürültü
Ne verebilirim ki sana
Hayat bu kadar eksiltirken bizi
Uçurum giydirdim gözlerine en fazla
Düşmemen için
Sesinin kül rengi değince
Mutlu ayrılıklarla dolar içim
Kapı telaş, cadde telaş
Gözlerin telaşlı mavi
Bi hoşça kal ile gönderilmiş o “hoşluk” hali
Dibine kadar kırmızı dudaklarım oysa
Haramı yudumlarken
Sen yine de ara kendini oralarda
Ben baştan başa deniz feneri
Güneş te kendini kirletiyor
Sokup arkasını dönüyor hayat
Zehiri zaman
Ya annem ölürse…
Suyun ateşi bu bak dinle
Uzayıp giden hikaye benim değil
Çok büyük bir şey eksik
İçinden sıyrılıp çıktığım yara
Tanıdık değil
Dili tutuşuyor kelimelerin aşk söylüyorsa
Sen kendinde kal için
Ben kendimde değil
5.0
100% (7)