2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1567
Okunma
3 Aralık 2005 günü otuz yedi yıldan beri Mersin’de yaşayıp bir avuç hazine payından başka bir şeyleri olmayan Mehmet Dayı toprak yoculuğuna karıştı... Suçu ,yosulluğun en mert damarı vardı Mehmet Dayı’da.Kurucu bir okulda görev almıştık.Elektrik yoktu..Haftalarca Mehmet Day’nın (kablo uzatarak) elektriğini kullandık.Ödeme yapmayı düşündüğümüzde" Lafı mı olur hocam..."
Hatıranı saygıyla anıyorum Mehmet Dayı...
bulutlar gökyüzünde suluboya tablosunda
henüz düşmemişti yağmur damlaları
rüzgarlar çoktandır böyle esmemişti
habersizdi toprak
çocukların her gün geçtiği yerlerde
yoktu bir tepki
..
Tam otuz yedi yıldan beri
Yurt edinmiştin torosları
Ama bir metre karelik yerin yoktu bu dünyada
Sayılırsa eğer toprak
Bir avuç hazine payı
…
Büyük arabaların geçitlerinde
Tozlarını yutardın temmuz sıcağında
Haylaz çocukların ergen hırçınlıklarını
Sineye çekerdin
İsmin küfürbaza çıkmıştı
Siyah mersedesli adamlara kafa tutardın
Derdin ki “…hocam elimde olsa bu dünyayı öyle bir düzeltirdim ki..
Ve ………………yım haksızlığın…”
….
Şimdi hastanenin soğuk bir morgunda
Üşüyen gözlerle dostlarını beklersin
Yoktu kimseciklerin
Aslında var olup da yalnızlıkta hepimizin
Marquez de yüzyıllık yalnızlıktaydı
Bir damla mürekkep bulaşmamıştı parmaklarına
Sahte de olsa dökülecek birkaç damla yaş
Şimdik ne olacak yeşil biberlerin
Üşür onlar sensiz
Oysa… Veysel gibi
Çoktan sahiplendin toprağı
3 Aralık 2005 Mersin
5.0
100% (2)