7
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1734
Okunma

Seni sevmek;
çivisi sökülmüş hayata inat yaşamaktır sevgili
her akşam yıldızlardan toplamaktır aşkı,
Yalnızlığımı sakladığım gönül limanımda....
Tutukluyum gittiğin günden beri,
bu aşkın zindanlarında....
Ne kalem ne de kağıt yetmez ki ...
yüreğimin çığlığını duyurmaya.
İliklerime dek işleyen aşkın yağmurusun sen,
Sevgili..
Kızıl şafakların alaca rahminden düşerken yüreğime
Gökkuşağından renkler saçtın gönlüme..
Değerini yitirmişken,anlam kattın ömrüme…
Sen;
Sen ulaşamadığım aşkın hancısı,
Sen, kavuşamadığım sevdanın yolcusu...
Ve,
Söndüremediğim yangınlarımın volkan şulesi.
Hadi;
erit buz tutmuş yüreğini lavlarımla...
Tut yüreğimden tut
cennetine götür hadi…
Dalgalı deniz gözlerinde,
kalemimle kürek çekerken
Yüreğime aşk basmışcasına
batıyorum dipsizliğe,
"görmüyor musun"
Kurşunlara gerek yok ki öldürmek için,
kalbimden vuran gözlerin var ya..
yine de,
bekliyorum seni hüznün siren sesleri arasında
her gece hicranın garında.
Sevincin yağmuruyla ıslanırken herkes
Hasret yaşlarıyla boğuluyorum BEN....
Yoksun!!!
Yine yoksun !!!
adınla inleyen,
aşkınla sızlayan gönlümün telini koparan sevgili,
Bir şansım daha olsaydı eğer;
Bir sözle silerdim seni,
ELVEDA….
Şafaknur YALÇIN
5.0
100% (14)