7
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1866
Okunma

“Güzel Anadolunun bağrı yanık Ömer’i”
Hangi sevdaya yandın, hangi ay yorar seni?
Aslıya boyun bükmüş tarihin şanlı eri
Bahtına Kerem düşer, hasretlik sararseni?
“Sana içimi döksem, beraber toplar mıyız?”
Dökülenin bağrına sitemler saplar mıyız?
Sonra sarar sarmalar cevahir kaplar mıyız?
Divana kalan sevda günbegün arar seni
“Acemi rüzgâr esse, alsa getirse seni”
Yeniden tesis etse yaralanmış güveni
Yamaca duman çökmüş sal başında eseni
Gökyüzü aşka gelmiş zülfünden tarar seni
Çay ikram edilmiyor, çay neyi içilmiyor
Der; “ağzım iki oda bir sofa açılmıyor”
Gözü uyku basmadan hayalden kaçılmıyor
Mahmurluk her haliyle ne yaman sorar seni
Gecede ölmekte var, günün öldüğü gibi
Yangınım bu sevdaya,kerimsiz başı, dibi
Şehadetle nefessiz,besmelesiz hatibi
Dinledikçe dinlersin hevesler kurar seni
Adam gibi adamlar haysiyeti ay eder
Sevdayla müşerrefle göze üfler çay eder
“Kalbi verme dünyaya kıymet bilmez zay eder”
Cahile kalsın cehli, umarsız kırar seni
Bu sevdan ondan gelir, asil farkı söylenmez
Gülsüz bağı sel alsın aşkın ırkı söylenmez
“Sesini ver sesime sensiz şarkı söylenmez.”
Aşk sensin, sevda da sen, ırgalamaz ar seni.
Söz varlığı dolayısıyla;
Refika Doğan,Hatice Okay,
İnciser Kılıç, Gülşen Kösem,
Melek Kırıcı ve Deniz Kara’ ya
teşekkür ediyorum.
5.0
100% (17)