8
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
1956
Okunma

Eylül dü, sonbahar
Hüzünle selamlamıştı istanbul,u
Yaşayan ölüydü sanki,
Hiç birşey teselli etmiyordu, onu
Ölümün ağırlığı altında ezilmişti
Yaralarını sarmaya çalışıyordu
Sokaklarda dolaşırken
Anılarıyla başbaşaydı
derin sessizliğe gömülmüştü
Bu şehir gibi,
Gözlerinde toplanan yaşlar
Bırakıvermişti kendini
Geçtiği yerlere bırakıyordu
Travma etkisi yaratmıştı, yeniden
Kendini yorgun ve bitkin hissediyordu
Hayattan kopmuş gibiydi
Ruh gibi haliyle, yılgındı
Gözleriyle derin derin baktı, bu şehire
yüreğini sığdırdığı ne çok şey yaşamıştı
Gözlerinden yaşlar boşalıyordu
Veda ediyordu el sallarcasına
İçinden,
Yine yenildim sana diyordu
Ölümün eşiğinden dönmüştü
Geri dönüşü olmayan yoldaydı,artık
Yaralı ruhunda kalmamıştı, bu şehir
Veda etmişti son kez
Acılarıyla baş etmeyi öğrenememişti
Güçsüz hissediyordu kendini
Bütün yıkımlar üstüne devrilmişti
o, fırtınalı dönemi geride bırakamamıştı
Kalmıştı, ruhunda onulmaz yaralar
Yaralarını kapatmamıştı hiçbirşey
Zaman herşeyin ilacı değildi
Kolay unutulmamıştı
Geceler, gündüzlere ekleniyordu
Çare ,getirmeyen çareleri bekler olmuştu
Kaderinin yolunda
Şarkılar da, çare olamamıştı
İçinde sakladığı sırlarıyla gidiyordu
Seni, sende bırakıyorum diyerek
Ben, sana ait değilmişim
Keşke, benden aldığın emanetini
Geri verebilseydin
Kendimi bulurdum, diyerek,
Çerkez kızı
03.07.2014
DEĞERLİ SEÇKİ KURULUNA ÇOK TESEKKUR EDERİM.
5.0
100% (19)