0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1246
Okunma

KEREM VE ASLI
Dün gece bir kabusa uyandım,
Ellerim, yüzüm, terliydi her yerim
Perdeyi araladım,
Havada koyu bir sis vardı
Yıldızlar vardı gokyüzünde,
Baktım
baktım
baktım…
Ne güzel parlıyorlardı yanip sönerek
Seni kaybetme korkusu yerlesti içime
Düşünmek bile kahrediyor insanı
Beynimde nağme inliyordu,
“Ben gidiyorum!”
dedi hayalin
“Nereye!”
diye sordu içimdeki ses
ince parmaklarınla bir yerleri gösteriyordun,
ufukta,
gökyüzünde,
yıldızların arasında bir yer
gösteriyordu parmakların.
Sen gidiyordun ve ben bir kabusa uyanıyordum.
Gökyüzünde parlayan yıldızlar vardı;
Küçükken annem ve babam anlatırdı;
Gökyüzünde iki yıldız varmış,
Gösterdi annem birini
“Bu yıldız Aslı,”
Babam;
“Bu yıldızın adı da Kerem”
dedi
“Bu yıldızlar niye böyle uzak”
derdim.
Annem ve babam;
“ Onlar kavuşamayan iki sevdalı
Biri Aslı biri Kerem
Senede bir defa buluşur sevgililer
Onların kavuştuğunu gören çok az insan vardır
Hasrettirler hep birbirlerine… ”
Bilmem kaç gece sabahladım,
Hasretin bitmesi ümidiyle
Göremedim her defasında
Yüreğimdeki dilekle…
Tahir Küçükerol