0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1229
Okunma
sensizliğimi dinlemekteyim bir başıma
bana kulak veren tek yoldaşıma
sensizliğimi anlatmaktayım
sensizliğimi sessizliğinle yazmaktayım
cebimde kalmış son kağıda
şaşkınlığım verirken hayata tantana
işçiden emekçiden arta kalan
yitik kalmış bir slogan çarpar gözüme
eski püskü bir çarşaf üzerinde
yazılı birkaç cümle
haktan emekten dem vuran
sonra gökyüzüne bakarım
bulutların pamuk tarlasını andırdığı
mavi toprağın üzerine ekilmiş
özenilerek toplanmayı bekleyen
çukurova gelir aklıma
ırgat çocuklar gelir sonra
sonra
nedense duraksarım aniden
düşünmeyi bırakırım
gökyüzünü sloganı tarlayı
seni
çocuğa gider aklım
tarla ortasında sessiz ve haylaz
çocuğun elindeki bilye olur
susuzluktan çatlamış toprağın
yarıklarına düşer
düşer
yuvarlanırım kedersiz
hissetmekten uzak
merhamet
bir öksüzün
bir yetimin gözyaşlarında saklıdır
her baba sözünün ardından gelen
sonra hiç bitmeyen
acısı geçmeyen günler
boğazına ilmek ilmek dizilir
dizilir
cellat gibi
zamanın dar ağacında
yatağın sehpan
gecen boynuna ip olur
öldürmeyen
ama yaşatmayanda aynı zamanda
günler
geçer sessizce yanımdan
sokağın uğultusuna karışan
titrek sesiyle havayı
narin elleriyle kemanı ağlatan
ağlatan
kaldırımların kirli görüntüsüne
kayar gözlerim
düşüncem ve sen
sonra bir el uzanır cebime
küçük ve ince
hissettirmeden alır
herşeyi
zamanı çalan cepçi çocuk
getirir mi acaba geri
cüzdanımda ki resmini
kırışmış ve de katlanmış
mahremiyetin
soğukta kalmış son eseri
cebimde duran hayallerimi
şiirlerimi
sessizliğinle sardığım sensizliğimi
herşeyimi
sensizliğimi dinlemekteyim bir başıma
bana kulak veren tek yoldaşıma
sensizliğimi anlatmaktayım
sensizliğimi sessizliğinle yazmaktayım
cebimde kalmış son kağıda
5.0
100% (1)