Bedenimi yakıp, köz etseniz de,
Yüreğimi öyle, yakamazsınız…
Gururumu yıkıp, toz etseniz de,
Benliğimi, asla yıkamazsınız…

Bir iki darbeyle, yıkılmam öyle,
Ben böyle gelmişim, giderim böyle,
Dört duvar arası, bir dursun şöyle,
Beni kabuğuma, tıkamazsınız…

Aklım ufuklarda, fikrim denizde,
Birikmiş isyanım, durur genizde,
Yolumu silahla, kesersinizde,
Düşünceme kurşun, sıkamazsınız…

Kader hep olmazı, yazdı bahtıma,
Bütün kahpeleri, yazdım ahtıma,
Umut sarayıma, gönül tahtıma,
Müsaadem olmadan, çıkamazsınız…

Kanayan yaramı, kendim sararım,
Hakkımı sonuna, kadar ararım,
Elbet hesabımı, bir gün sorarım,
Benden öyle kolay, bıkamazsınız…

Ayağıma prangalar vursanız,
Asmak için, darağacı kursanız,
Bedenimi zincirlerle sarsanız,
Gönlüme kelepçe, takamazsınız…

Gururum yıkılmaz, bir dağ sabittir,
Alırsanız yalnız, can müsaittir,
Aklımdaki sırlar, bana aittir,
Kalp sayfamı açıp, bakamazsınız…