4
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2183
Okunma
sevince
sevince
güneşten kopar
fırtınalar fırtınalar sonrası
yeniden yaratılırım
yaşam yeniden başlar
sudan balçıktan
yeni baştan yıkanırım
özümdeki tozdan topraktan
sevince
bir çocuk kadar büyürüm
yusyuvarlak durum alır
oyuncak odamda her şey
bir bebek gibi
zor büyürüm
sevince
sevdam henüz el değmemiş anakara
bulursa bir yeni yetme yürek
hiçbir kabile reisim
beyaz adam gitsin demez
sevince
afrika’dan duyulur
içimdeki büyük patlama
yo, bu atom değil
yağmur bombası
sevince
midem düzelir birden
saçlarımda gümüş yakamozlar ışır
yüreğim kan sürer tenime
nereye baksam kendimi
gülümserken görürüm
sevince
lâci takım kırmızı kravat
siyah boyalı iskarpin
bir de heyecanı
en az yirmi yıl eder
sevince
bakmayın yediğime içtiğime
ben en çok sevince yaşarım
yaşamak dağ altında durgun bir gölken
sevince kaynar, bir yatakta kıvrılır
sevince
bir dize olurum
bir anahtar söz
mutluluğa açılan
kapılar aralamaya
sevince
güneşten kopar
yeryüzü olurum
yağmaz yağmur
kuru kuru eser ya rüzgâr
kahrolurum
ömer faruk hatipoğlu
(ince, toplum, 1997)