15
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1035
Okunma
yorgun bir akşamdan
sıyrılan büyülü aya
düştüm yıldız gibi
ey..
saçlarında rüzgarın pervane olduğu
ey..
gözlerinde çakmak çakmak
nurların doğduğu
ey öte yanım
ey değdikçe sızlayan
sızladıkça büyüyen
gizli yaram..
ateşinde kül değil
dağ oluyorum
ürkek bir ceylanın bakışlarında
denizin mavisi
suyun yeşili
ve hayatın en ince yanı
sevdiceğim...
tatlı sızım
akan kanım
bu gece de düştün hayalime
aldığım nefes sen
yanağımda ateş sen
ellerimi açıyorum dünyaya benim;
yağmur benim
yaprak benim
toprak ben
aşk benim...
hırçın bir yağmur
yağıyor saçlarıma
üşüyorum
kaydı mı geceden bir yıldız
koşuyorum
gelmek için sana
avuçlarımda yıldız kümesi
gözlerin kadar büyülü
kirpiklerin kadar keskin
ve
bakışların kadar ürkek
yürürken bahara
gülşen oluverdi avuçlarımda gelincik
kanatırken bir anne tırnaklarıyla ellerimi
her doğan bebenin
avuçlarındadır adın
hayat sensin
yarın sen
çocukken topladığım papatyalar
düşlerime doğan mavi güller
annemin sakladığı gözyaşları
göç bilmez serçe kuşu
buğday tanesisin sen..
yürürken yalınayak katıksız
yerden göğe
suya ve yeşile dönmüş bir seraba
çöküyor gece
ıslanan gözlerime ağır ağır
düşüyor avuçlarıma
kartanesi gibi kaderim
hayat..
hayat sana
teşekkür ederim...
ahmet uysal/07-02