11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1284
Okunma

ufacık bir kagıda ve ucu kırık kalemime esir düştüm yine....
her vedanda olduğu gibi simdi bir tek onlar benimle....
kolay olurdu önceleri ; sana olan kırgınlığımı,
kırık kalemimle ufacık kağıtlara uzun uzun cümlelerle anlatmak...
sanırım değişen birşeyler var şimdi...
elim gitmiyor kalemime...
gitmek için cabaladığındaysa kalemim ondan kacıyor...
ben seni yazdım mı yani ?
ugruna bir hayat adadığım seni ;
ufacık kağıt parcalarına sığdırabildim mi...
ha gayret! yazılmalı birkaçyüz satır daha...
sen birkaç veda daha etmelisin bana..
ve ben o vedalardan sonra seni yazmalıyım yine...
ucu kırık kalemimle o yırtık kağıt parcalarına....
ne yani simdi ben yazdım mı seni
cok mu ağır geldi bu son vedan...
yada tüm vedalarının bir eserimiydi bu.....
en azından ’GEL’ yazmalıyım;tüm diger parcaların sonuna eklediğim gibi....
geri döndürürdü her seferinde o ’GEL’ ler seni....
yada ben öyle kandırdım kendimi....
hayaline yenik düştü kapandı biraz gözlerim....
actığımda bir cüle yazabildiğimi farketti yorgun yüreğim....
ÜZGÜNÜM;BEN SENİ COKTAN YAZDIM VE COKTAN KOYDUM NOKTANI SEVDİĞİM......