5
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
2283
Okunma

"
Bilmiyorsun hiç,
Bana bıraktığın hangi dehlizli yola girsem,
Sonu acı bir matemle kaldığımı
İntihar eden hayallerimin, olmayan dirilişiyle yandığımı..
Bilmiyorsun sevdiğim,
Çalınmış sevinçlerimin muallak raflarda tozlandığını..
Geçmişin geçmeyen sancısına, ne çok mezar kazdım da,
Toprağı bol olmadı hiç..
Öldüremedim hiçbir anı,
Ansızın karşıma çıkan arta kalan yanları..
Sevda iklimin buğusunda
Ramak kalan vuslatımın tekmiline yalınayak düşerken,
Sarp kayaların dibine vurulmuşluğumu,
Karanlık mahzenlerde savruluşumu,
Susmaları suspus edip,
Kilitli sandıklara kaldırışımı bilmiyorsun..
Duymuyorsun,
Bıraktığın Kırılmışlıkların üstünden geçerken,
Yürek zelzelesinden sağır kalan kulaklarımı..
Gözyaşı nehrimin kuruttuğu,
Çorak toprağındaki dikenli bahçelerine hiç dokunmadın.
Tevili olmayan devrik cümlelerimin ortasında kalmadın hiç..
Denizin hırçınlığına, hırçınlığımı ekleyip
Ne çok boğmak istedim bendeki seni..
Bilmiyorsun ki,
Şehrin her sokak başında sen çıkarsın diye beklediğimi,
Bu şehirde üşürken senli libasımı giydiğimi,
Mevsimlerden “hasret “ diye bilip
Saatlerin bizi “aşk” diye geçtiğini
Neyse..
Sen hiçbirini bilmedin..
Gece katran misali,
Ve artık fazlasıyla yoksun
Yürek şehrim üryan, yok hiçbir senli giysisi..
Yine bilmiyorsun..
"
Semra’m Öztekin
5.0
100% (7)