3
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1093
Okunma

Üsküdar, zengin bir semti değildi İstanbul’un
Arnavut kaldırımıydı gerçi sokağımız
Ama, hep hatrımızı soran komşular vardı
Ve bahçe duvarlarından leylâklar, mor salkımlar sarkardı...
Kale diye, yolun ortasına iki taş koyar,
Patlak bir lâstik topla kan-ter içinde maçlar yapardık
Ne büyük keyifti, aah, çeteler kurar,
Kendi bahçemizden erik çalardık...
Kamyon lastiğinden çıkma bir çember
Kaytanı muhteşem bir şimşir topaç,
Renk renk toprak bilyelerim,
Leğende yüzdürdüğüm küçük yelkenlim
Ki, adını hiç unutmam, ’Mavi Kuş’
Ve hergün oyun diye koşarak çıktığım o dimdik yokuş...
Bahçede cin gibi bir kedim vardı; adı ’Hırsız’
Bir de ilkokul aşkım; at kuyruğu saçlı kız...
Onlarmış mutluluk, bilemedim ki
Zaten başkasını da dilemedim ki...
O zamanlar, çok isterdim büyümeyi nedense
Ve büyüdüm güya;
Gerçi zamanla ellerim pek çok narin ellere deydi
Ve pek çok mutluluk karşımda boyun eydi
Ama, baba ocağındaki huzur, bambaşka bir şeydi,
Zaten gerisi boştu çoğunlukla;
Ben bazen yalancıydım, yaşananlar da bazen sahteydi...
Benim zamanımın sevdaları bir başkaydı
Biz bir kır gazinosunda Boğaz’a karşı
Birer bardak çay içer, göz göze otururduk
Öyle çok şeyler anlatırdı ki gözlerimiz birbirine
Ve hele el ele olmanın tarifsiz hazzı
Sıcaklığımızı duymak var ya birbirimizin
Ahh...nelere bedeldi...
Ne geldiyse attım torbaya,
Kaderciydim, ’alın yazım ’ dedim, kıyıp silemedim ki,
Zaten, onlarmış mutluluk, bilemedim ki...
Ünal Beşkese
15 Aralık 2012
========================================
YANITLANAN MESAJ
========================================
Gönderen: old
Alan: old
Tarih: 21.05.2014 13:06:00
Konu: ONLARMIŞ MUTLULUK, BİLEMEDİM Kİ...
Üsküdar, zengin bir semti değildi İstanbul’un
Arnavut kaldırımıydı gerçi sokağımız
Ama, hep hatrımızı soran komşular vardı
Ve bahçe duvarlarından leylâklar, mor salkımlar sarkardı...
Kale diye, yolun ortasına iki taş koyar,
Patlak bir lâstik topla kan-ter içinde maçlar yapardık
Ne büyük keyifti, aah, çeteler kurar,
Kendi bahçemizden erik çalardık...
Kamyon lastiğinden çıkma bir çember
Kaytanı muhteşem bir şimşir topaç,
Renk renk toprak bilyelerim,
Leğende yüzdürdüğüm küçük yelkenlim
Ki, adını hiç unutmam, ’Mavi Kuş’
Ve hergün oyun diye koşarak çıktığım o dimdik yokuş...
Bahçede cin gibi bir kedim vardı; adı ’Hırsız’
Bir de ilkokul aşkım; at kuyruğu saçlı kız...
Onlarmış mutluluk, bilemedim ki
Zaten başkasını da dilemedim ki...
O zamanlar, çok isterdim büyümeyi nedense
Ve büyüdüm güya;
Gerçi zamanla ellerim pek çok narin ellere deydi
Ve pek çok mutluluk karşımda boyun eydi
Ama, baba ocağındaki huzur, bambaşka bir şeydi,
Zaten gerisi boştu çoğunlukla;
Ben de yalancıydım, mutluluklar da sahteydi...
Ne geldiyse attım torbaya, hiç elemedim ki
Kaderciydim, ’alın yazım ’ dedim, uğraşıp silemedim ki...
Gün oldu, yaşamaktan bezdim
...yürekten gülemedim ki
Ölmek istesem de ölemedim ki,,,
Benim zamanımın sevdaları bir başkaydı
Biz bir kır gazinosunda Boğaz’a karşı
Birer bardak çay içer, göz göze otururduk
Öyle çok şeyler anlatırdı ki gözlerimiz birbirine
Ve hele el ele olmanın tarifsiz hazzı
Sıcaklığımızı duymak var ya birbirimizin
Ahh...nelere bedeldi...
Ünal Beşkese
15 Aralık 2012