5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
920
Okunma
Uslu musun,deli misin gönül sen!
Aşk sazının teli misin gönül sen!
Yoksa poyraz yeli misin gönül sen,
Ese ese ben de hâl mi bıraktın;
Umduğun dağlara kar yağdı gönül,
Umduğun dağlara kar yağdı gene.
Bir hayâl uğruna koştun son sürat,
Değişmedi sendeki bu nakarat.
Düşmanıma surat,dostuma surat,
Asa asa ben de hâl mi bıraktın;
Umduğun dağlara kar yağdı gönül,
Umduğun dağlara kar yağdı gene.
Doğduğuma pişman ettin bin kere,
Taş attın,usandım gül vere vere.
Yıllardır sebepsiz,lüzumsuz yere,
Küse küse ben de hâl mi bıraktın;
Umduğun dağlara kar yağdı gönül,
Umduğun dağlara kar yağdı gene.
Varlığım âlemde bir ölü şehir,
Gam ile yoğrulmak kaderim zâhir.
“Ya sabır” dedikçe,üstüme zehir,
Kusa kusa ben de hâl mi bıraktın;
Umduğun dağlara kar yağdı gönül,
Umduğun dağlara kar yağdı gene.
Gönül gayrı çekemem bu çalımı,
Al şu gitarını,ver kavalımı!.
Salkım salkım meyve yüklü dalımı,
Kese kese ben de hâl mi bıraktın;
Umduğun dağlara kar yağdı gönül,
Umduğun dağlara kar yağdı gene.
Ahmet Süreyya DURNA
Şafak Taarruzu (Şiirler)