1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2179
Okunma
Sallanıyor elimde kalmış son asma yaprakları.
bu şehir yalan bir ayna
her defasında bakıp
düşüecek iki kelime kalıyor sonuna
tam dökülecek
tıkanıyor
aynanın suçu diye bakarken bir bensizliğe
ellerime kelepçe kalıyor
ne elim
ne dilim
ne de bensizliğim kalıyor
kuma bulanmış sahilde
senin adın kasım olsun
benim ki hiç olsun...
öylece kalsın sandallar
çekmesin kollar kürekleri
Sallanıyor elimde kalmış son asma yaprakları
tam salacak
tam sararacak
tam turuncusuna kırmızı karıştıracak
iki kelime kalıyor ucunda
ne karışabiliyor
kalıyor öyle sade sessiz ve gece gibi
koptu kopacak bir fırtına, her yeri toza buLandıracak
sessizlikle,
senin adın kasım olsun
benim ki hiç olsun
son yaprak düşsün, gecenin suçlu vakitlerinde
düşemesin düşlenmiş asma yaprağı
adım hiç olsun satırlarında
adım soluklanmasın iki kelimeye
asılı kalsın eylül
rüzgar yanında dolaşmasın salına salına
çarşambaya yol düşşün
cuma gelmesin dokunuşlarına
uzun yol kalsın
bir oniki saat daha akmasın
tam bağlarken zamanı imlece
asma yaprak
.
.
.
çağla
27 mart 2006