Nefes alırken düşünmezsin.
Düşünmen gerekir mi? Bilmem, abes olur herhalde.
Senlik birşey yoksa ya? Ya sen? Ya yaşadıkların?
Geriye bir bakmak gerekirdi herhalde.
...
Neyse işte sonra, çok güzel bir kız girdi odaya.
Hayatımda gördüğüm sayılı en güzel kızlardan biriydi.
Ya binlercesinden biri... Ya birkaçından...Arası yok.
"Keşke evrak işi biraz daha uzasa." diye geçirmedim değil.
"Sıra gelmese bana, tabi ona da." gibi birşey diledim.
"Okulun bittiği yok, ne var yani şu sıra da bitmese." gibi sonra...
Hepsi ardı ardına, geriye birşey yok!
Bir fırtınadan çıkıp diğerine giren kaptan...
Sen olsan daha mı yavaş giderdin sonrakinde?
...
Bencillik kötü bir huysa bazen elzem sanılır.
Yemek, içmek, tek başına sevişmek...
Neden annenin her sözüne inanılır?
Belki biri bile işine yaramazken...
Belki bu şekilde insanın farkı anlaşılır?
Baba...O, arkadan seyretmeye bayılır.
...
Çok özür dilerim... "Her gün boş yere dilenenlerden değil bu!"
"Ya da öyle olmamasını umuyorum, anlaman için dua ediyorum."
"Düşündüklerimi gözlerinde görebilsem ne olur yani, içmesen şu zıkkımı!"
"6 sene içtim, kim bilir kaç yılım gitti, hesapla hesapla bitmiyor."
"Kim takar çok uzun yoldan gelmişsin! Hiç yerinden kalkacağa benzemiyor."
"Ne şahane masası var bu elitlerin! Ondan mı insan hiç kalkmak istemiyor?"
"Acaba kaç yıllık emeğin ziyafeti bunlar? Genel müdür? Kıyak iş? Belki okumakla olmuyor?"
Fazla özür dilemenin ardında yeni doğmuş bir bebek yoktur.
Bi soluklan, nefesinle atbaşı gitmek gibisi yoktur!
...
Çoğu çok az bakar, kalabalıkta abes olur aya bakmak.
Yıldızlara takılmak, yanında bir güzel varken dalmak.
Bilmem, insan tanımadığı gökte kaybolur mu?
Sevilenler tatlı söylerler. Acıyı sevmek olur mu?

Scatter