Ellerini saklıyor ,
Kız doğurmayacak kadınlar iskelede
Kaldırım taşlarında aylanıyor
Bıkkın matruşkalar
Kılçığıyla yenen sırlar tutuyor avurdunda
Ağ/lanmış deniz
Hançerede zamanın törpüsü
Dil kökü acıyor,
Batık bir günün nedensiz
Dudaklarım kopuyor

Ve ben incir çekirdeklerini bağışlıyorum şimdilerin…

Pembe bir sokak kedisiyle değişiyor,
Tek canını sevdam
Sekiz kere daha sevsinler diye beni
Bir son şansı esirgiyor,
Martı sayan güvercinler
Midye kesiği,
Derine dalmış kulaçların parmak uçları
Birbirine sokulmuş kelimelerde,
İç çekiyor keşkeler
Gök mahcup
Su mahpus
Belkiler sus, pus

Ve ben sudan sebeplerini bağışlıyorum şimdilerin…

Günah taşlıyor şehrin sokak çocukları,
Uzarken bir olmazın külü
Rahlemde kutsal yalnızlıkların ürpertisi
Sır
Suç
Keder
Yer yarıyor Musa’sız asaların mucizeleri,
Recmedilmiş öznelere
Dört kapıdan geçiyor pişmanlıklar,
Kırk makamda
Kırk budaklı şamdanlar yakıyor,
Kırk günlük çilehaneler

Ve tanrı olmazlarını bağışlıyor üç ihtimallerin…


Suadiyemayısikibinondört
Demir Mutlugil