1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1070
Okunma
Yaşamak geldi içinden
Sıvıştı usulca yatağından
Koridorları aynalı hastanenin
Eski zaman türküsü de çalmıyor artık radyolarda
Fasıllar şimdiki zamanın
Afralı tafralı
Pullu paralı
Şatafatlı
Süslü artık şu insanların yaşamları
“Dönüp de bakmıyorlar “ dedi
İçerledi
Hayıflandı
Kahretti
Kötüydü yaftası asılan karyolasına
Zamanın eskittiği insan
Düşündü sahipsizliği
Doktorlar da gelmiyordu artık
“elleri şüşeli”
İncir ağaçları da yoktu hani
Hastane önünde otomobiller
Ölüm haktı herhal böyle yaşamaktansa
Sanki revaydı ölüm
Bu kadarcık mıydı
Buraya kadar mıydı yaşam
Haydi ihtiyar
Kalk ve toparlan
Sırtüstünün yangısında kaç zaman
Gelenler gidenler de bittiler
Desenize şuracıktan iki kelam
Versenize bir nefes
Bir ses
Konuşsanıza duvarlar
Tavandaki süzgün lamba bari sen şahit ol
Terkedilmişlik var ya şu terkedilmişlik
Yaşamın terkisindesin artık
Dört nala bir yerlere
Esir almışsa şu yatak
O kadar kolay mı
Teslim olmak yok
Her şeye karşın yine de yaşamak gerekti
Çekti
Çıkardı
Söktü
Su gibi para akıtan zalim çarkın her şeyini
İçindeki nefes isyan etti
Derinden bir ah çekti
Bıraktığı nefes
Evlatlarının sevgisi
Evlatlarının kahrı
Ve evlatlarının özlemiydi
Derin derin inlemeliydi
Utanmamalıydı
Gizlenmemeliydi
Pusmamalıydı pısırık tilki gibi
Neden
Acısı içinde gizliydi
Ulurken acıdan bir köpek
Dinler miydi kimseyi
Yaralı aslan
Yaşar mıydı kükremeseydi
İnledi
İndi
Süründü
Sonunda dikilip ayağa
Yürüdü
Başı döndü
Bir çocuk gördü yan odada
Her yanı bağlı takım taklavat
Derin uykularda süzgün
Sanki uçsuz bucaksız bir dünyada
Dileksiz
İstemeyecek kadar masum yaşamı
Dilenmeyecek kadar onurlu
Hakkını devredip yan odaya
Utandı
Döndü
Süründü
Vardı uzandı sessizce yatağına
Ne uluyan bir köpek olmak istedi
Ne de kükreyen aslan
Düğmeye bastı
Bağırıp çağıranlara azar ustalarına
Ne de canının acısına kulak astı
Gömdü içine ulumasını
Gömdü içine kükremesini
İnlemedi bile
İnandı ki artık gitmek gerekti
Gülümsedi acısına
O
Artık uyuyan bir aslandı
20 Ocak 2208 Denizli