2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1257
Okunma
Akşamdan açmıştım pencereyi,
Yağmurun sesiyle toprağın kokusunda
Uyuyayım, diye.
Usul, usul yağıyordu yağmur
Ne bir şimşek vardı, ne bir gök gürültüsü vardı.
Bulutlu gök yüzünde.
Yalnızca toprak kokuyordu.
Anamın emekleri, alın terleri kokuyordu.
Biçilmiş, otlar kokuyordu.
Gübre kokuyordu
Çocukluk günlerimin anıları kokuyordu.
Usul, usul yağan, yağmurun sesinde.
Ben hep yağmurda uyumayı sevmişimdir
Eskiden çocukluğumun geçtiği yerlerde
Hele ben, bir çadırın içindeysem.
Ne de güzel uyurdum,
Şıpır, şıpır yağmur damlaları çadıra düşerken.
Gece yağar, gündüz açardı hava
Benim doğduğum büyüdüğüm yerlerde.
Güneş yüzünü gösterirdi, bir mavinin içinden dünyaya
Her sabah kalkıp baktığımda.
Ve kırlar kokardı
Çiçekler dersen renk, renk açarlardı
Mis dökülmüş gibi kokardı, o zaman hava.
Ama ben en çok da, toprağın kokusunu severdim,
Biliyor’musunuz böyle havalarda.
Ahmet Yüksel Şanlı er
10 Mayıs 2014
Antalya
5.0
100% (2)