baharın gelişinden ve doğadaki uyanışın güzelliğin tadına varmak, onu değerlendirebilecek bir basiret gerektirir. yüzdeki göz ve yürekteki göz bir olursa ancak o zaman tam bir görüş sahibi olabiliriz. Bu şiir, tam olarak da yaşattı bize bu hissi. çok başarılı. Bu güzel şiir, Behçet Necatigil'in Kır Şarkısı şiiriyle atışma yapsa hanımböcekleri oyunu kime verir acaba? :))

Bazen, otellere, sahillere, kalabalıklardan yine kalabalıklara tatil yapmaya gidenleri şansız olarak görüyorum. Zira ben köyde yetişmem hasebi ile o baharın gelirken getirdiği huzuru, ikindi vakti kuşların koro halinde ötüşünü, kuzuların kırlara doğru giderken taşlardan döne döne atlyışlarının insanın iç dünyasına sevgiye dair bıraktığı imgeyi, karanlığın derinliklerinden gelen köpek havlamalarını ki ( havlamanın her tonunun ayrı bir manası vardır ve onu ancak köy hayatı ile hemhal olanlar anlayabilir), ve topraktan patlamışçasına göğe doğru dikilen menekşe,çiğdem ve papatyaların oluşturduğu tabloyu kokusuyla rengiyle ve ahengi ile yaşamış bir insanım. Bu sebepledir ki o pastoral anı yaşamaktan mahrum insanları şansız olarak addediyorum.
Ve şairin yukarıda tamda dediği gibi bu hal bambaşka bir insan çıkarıyor içinden. Dinç, dingin, sevgi dolu ve hayata pozitif bakan bir insan profili yani. Şairimiz Abdurrahman GÜNAY bey şiirinde okadar başarılı betimlemeler yapmışki gerçekle birebir hatta o baharın içinden akan ruhu dahi vermiş dizelere. En sonundada bu güzelliklerin vereceği hissiyatla donattığı bir insan profilini tasvir ederek okuyucuyu harika bir huzur iklimine garketmektedir.
Tebrik ediyorum üstadım baharın güzel yüzünü gösterdiği şu günlerde, betonların arasında baharı başımızın altına yastık yaptık sayende. Varol. Yüreğine sağlık...

candan tebrikkkkkkkkk

AŞKIN


Sonbaharın geldiğini ,
Yapraklardan .
Martın geldiğini kedilerden .
Baharın geldiğini ağaçlardan ,
Anlar oldum .
Aşkın bu hale koymuşken ,
Yaşıyormuyum ...


Tebrik ederim saygılarımla.