5
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
1418
Okunma
Gökyüzüne merdiven dayamıştı kadın gördüm
Anladım aşkın yerden göğe keder yağdırışını
Büyük kahırlar gördüm sonra derin susuşlar
Ellerimi merdiven boşluğunun uçurumuna terk ederek
Yıldızlardan ve puslu bulutlardan medet umarak
Kırmızı güllerden kekre bir şiir ördüm..
Harelenmiş ufuklarda yanık bir umut kokusuydu
Söylendikçe oktav oktav çoğalan aşkın ezgisi
Bense savrulan külüydüm kırık dökük bir ömrün
Ne bir selam verilir ne bir not düşülür artık
Tarihin sayfalarına tebessümle doğmuyorsa gün..
Eteklerini toplamış yürüyordu dalgın gördüm
Şehre geceleri inen meleklerin çoğalan hüznü gibi
Birazdan kayacak bir yıldız gibi aceleci ve güzel
Savrulup duruyor içimde savruldukça çoğalan özlemi
Bakışlarında kırılan fay hatlarındadır sürgünüm
Bir ağıt yükseliyor göğe bilmem ki giden kim aşktan
Bir cenaze haşmeti seğirtiyor yollarda
Ne aşka düşüyor nur ne yürekte azalıyor acı
Susuşumda bir savaş ve kahır ve kekre intizar
Bıktım artık bir yolcunun hüznünü yaşamaktan..
5.0
100% (12)