7
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
1700
Okunma

aşktı
yaşadık ve bitti!
şimdi aklımızın bir yanı hep hercâi
mevsim sürekli zemherî
dokunsalar ağlayacağız sanki
daktilonun son tuşu gibi
isterdim şimdi
hem de deli gibi
hep bir bahar şarkısı gibi
efil efil değsin
çırpınan dudaklarına/hayatî fonksiyonlara
nefesim!
bilemedik belki
hayat dediğimiz şey
önemli anları nemli anılardan
sıyırabildiğimizce bir değer ilenciydi
ki ondan olsa
sevince ya da önemsenince
dolaşıyordu insanın kanında
yaşam sevinci!
hani hep susuyordum ya sana
sanki çok büyük sözü dinlermişim gibi?
bu ne unuttuğumdandı
ne de kibirdi
şimdi bilesin ki;
aklımı daha fazla kurcalama değil
aksine aklımdan hiç çıkma diyeydi
korkuyordum bilemediğince
avutuyordum korkularımı
diyemediğimce
ki;
diyorlardı sürekli
"susma, sustukça sıra sana da gelir" di
yuvarlak dünyada
büyük bir çukurdu zaman
ne zaman
tam seni yakalamaya uzansam
yaka paça beni içine alan
şimdi palyaço kıyafetleri gibi
zengin durduğuna bakma yüzümün
aslında panayır cüceleri gibi içim
dile gelse şimdi
ve bilsen ki
sen diye
duvaksız cümlelerin
kızıl eteklerini basıyorum dudağıma
yüzünü okşar gibi d/oluyor ellerim
damperli bir ağrı yanaşıp boşaltıyor-seni- uykularıma
ve ben
vav’ını yitirmiş elif gibi
ağlıyorum
bu vesâyet konçertosuna
tek başıma
direksiyon kırmış geliyordu hayat
dümdüz üzerimize
ne siren sesi duyduk
ne fren izi vardı
ikimiz de ayaktaydık
ama ikimiz de içinden
ikimiz de en derininden hasarlı!
-yaşamaktaydık yine de-
bâzen
elinde uzay tabancasıyla dönersin
bir zamanlar tahta kılıçlarla fethettiğin şehre !
ve anlarsın ki zaman;
içinde yas aklanan en uzun cümle !
ToprağınSesi
.
5.0
100% (15)