Şairler şiirleriyle okurlarını nasıl şiirin içine çeker ve onları nasıl cezbeder?
Cevabı bu şiirin içinde saklı.

Şiirlerdeki huzur/haz bizim için açan çiçeklerin o kendilerine has parfüm kokularını ruhumuza sürmesiyle başlar.
Gözlerimizi aşık eden nice güzellikler ruhumuzdan coşan çağlayanların bir denize dökülüşü gibidir adeta.

Kelimelerin şairin şiir bahçesindeki o envai çeşit renklerden/kokulardan hiç farkı yoktur. Her biri bir sanat eseri gibi kendine hayran bırakır.

İşte şair her biri farklı tonda ve kokuda olan kelimelerle bir dünya inşa eder kendine. Okur ise o dünyaya adım attığında şiir ona yalnızca bir metin değil bir yaşantı, bir düş bahçesi, bir duygu yelpazesi sunar.

Şiir gerçekten de insanın iç dünyasına derinlemesine nüfuz edebilme gücüne sahip bir sanat dalıdır.
Şair sözlerin büyüsünden yararlanarak okurunu içindeki evrene çeker bu sayede.

Güçlü imgeler, somutsal elbisesini giyinen soyut düşünceler,
bir bahar sabahının kokusunu, bir ayrılığın acısını ya da bir sevdanın sıcaklığını dile getiren imgeler, her duygu, okurun şiirin içine doğru bir adım atmasına olanak tanır.

Sonuç olarak şairin iç dünyasını şiire dökerken ortaya koyduğu samimiyet, gücün ve estetiğin birleşimi okurun şiirin içinde kaybolmasını sağlar.

Her şiir bir yolculuktur.
Okur ise o yolculuğa çıktığında, şiirle bir bütün olur.

Kim bilir bir gün, ne zaman, işte böyle, henüz tomurcuğundan çıkmamış düş bahçelerinin el değmemiş çiçekleri arasında gezerken, ruhumuzu ferahlatan, yüreğimizi sürükleyen, yüreğimizi titreten bir şiir yolculuğunda daha kaybolmaktan mutlu oluruz.


Eyvallah Hilmi abi.
En içten tebrikler olsun güzel ruhunuza.




Ramazan Boran 1 tarafından 3.12.2024 15:06:21 zamanında düzenlenmiştir.