4
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
3321
Okunma

Sıra dışı bir gecede el ele göz göze özgün şarkılar söylerken seninle
Gecenin sessizliğini bozan avazlarımıza
Çıka geldi Jandarma
Çattı kaşlarını
Kitledi gözlerini üzerimize
Sonra gülümsedi türkümüze
"Dostuz yani biz sana, elini uzatsana" deyince
Sen bir lokma sundun kirli ellerinle üç beş parçalık mangal sefamızdan
Oysa inatla almak istemedi kararlı bir duruşla
Dahası öylesine kokmuştu ki burnuna
ve öylesine sıcak...
Ben olanlara aldırmaz gibi devam ettim yeni türkülerle
"Yuh yuh soyanlara, soyup kaçıp doyanlara
İnsana kıyanlara, yuh nefsine uyanlara"
Ve
O yine gülümsedi
"Mahzuni bu bizim oralardan" dedi...
"Ağlamak için gözden yaş mı gelmeli?"
Ağlıyordu bes belli...
Ağlayışı suskun
Gülüşü kurşun gibiydi
Ve her şeyi anlatıyordu gözleri
Biraz durdu, burnunu çekti
"Ses" dedi, ses yapmayın yani çok bağırmayın türkülerinizde
Emir kuluyuz biz de...
Ateşte pişmiş kuru soğana baktı
Yeşil gözleri yine çakmak gibi çaktı
"Onun kokusu başka, memleket kokuyor"
Alırsam belki ondan bir parça
Anasının kuzusuydu
Buram buram Anadolu’ydu her hareketi
Görev gururu bir lokma ete boyun büktürmese de
Kuru soğana yok diyemedi
Elini soğan ikramına uzatırken
Bir şeyler söyleyerek mahçubiyetini yenmek istedi
"Kahraman Maraş Afşin’den" oluruz dedi
Ve yine kurşun gibi gülümsedi
Türkü kokar bizim oralar, daha ne Mahzuni’ler var
Oralar uyuyan türkülerle dolu
Anam arada uyandırır hiç duymadığınız türküleri
Bir başkadır bizim oraların ezgileri
Biz sustuk o konuştu
Hem tedirgindi hem anlatmaya doymuyordu
Coştukça coştu...
Öyle derindi ki gözleri
Kim bu kadar ısıtır kim bu kadar coştururdu bizleri
Kendini toparlayıp koşar adımlarla uzaklaşırken
Bizse biraz daha usulca devam ettik türkülere kaldığımız yerden...
Şiir ve Yorum Mehmet Fikret ÜNALAN
5.0
100% (4)