“YOK’tan VAR, VAR’dan BİR, BİR’den ÇOK; ve bir gün gelince de, bu mevcut olan ÇOK’dan, yine YOK olacak olan.. İNSAN!..” Hiç düşündün mü? “Ben, madem ki VAR’ım ve YAŞIYORUM, KONUŞUYOR ve DÜŞÜNÜYORUM.. ve dahi; BİR ÇOK İŞ’le ve fiille İŞTİGAL EDİYORUM.. O halde; BEN, “BUNLAR İÇİN Mİ VAR’ım?..” Bunlar için mi, yaratıldım?..
Aşağıda da görüldüğü gibi, bir çok “SAYISIZ BEDEN’den meydana gelmemizin; sebebi, hikmeti, şartı, sırrı ve sorumluluğu.. ayrıca, Ahiret’teki sonuçları hakkında ne biliyoruz?.. Size, göre biz; acaba, iç-içe geçmiş kaç adet bedene sahibiz?!! Bu bedenleri, nasıl en rantabl bir şekilde nasıl kullanır; çıplak gözle görür, deneylerle bilir, aklımızla ve fikrimizle anlar ve sonuç da farkına varabiliriz?.. Ne dersiniz? Benim ile birlikde insanı meydana getiren bu, “BİRLEŞİK BEDEN”lere bir seyahat yapmak ister misiniz? Bu bedenler, önem sırasiyle şöyle başlar ve devam eder.
1=Fizik beden,
2=Ruh beden,
3=Nefis beden,
4=Enerji beden
5=Manyetik beden,
6=Renk beden,
7=Koku beden,
8=Astral beden,
9 Düşünce beden.. gibi.. ve daha saymadığımız; bir çok iç-içe geçmiş bedenden müteşekkil insanın, bu muhteşem yaratılışı; sadece yemek, içmek, çoğalmak, zevki sefâ içinde yaşamak ve sonunda da; istese de istemese de, sadece ölmek için mi var?.. (acaba!) Ne dersiniz?
Yoksa; varlık sebebimiz, bunların dışında, çok daha önemli sırlarla, gizemlerle ve hikmetlerle dolu da; biz, bunların farkında değil miyiz? Eğer değil isek; bunu engelleyen şey nedir? Bu şey’i; nasıl bilir, nasıl bulur ve nasıl çözer, nasıl öğreniriz de, bu musibetten kurtuluruz?
Önümüzdeki en büyük lütûf veya engel, “nefis beden!” ve çaresi de, bu nefsi öldürmek değil; (ki; öldürülmesi, zaten mümkün değil) onu eğitmek, onunla tekâmül etmek ve onu cennetleri kazanma yolunda.. bir binek, bir vesile ve bir vasıta yapmaktır.. “Kendinden, kendine dönük olan bu kutsal sefere, var mısın?..
HAYDİ... Vira BİSMİLLAH diyerek, beraberce kendimizi tanıma seferine çıkalım. Haydi rastgele...

--- İLÂHİ---

Ç O K ‘dan, B İ R’ e !..
Surprizsite.com - Şiir Romanı Kitabı

ŞİİR NO: 100 16-12-2008

Sevgi ile, saygı ile,
Varlığını, bile bile;
Karanlığı, sile sile.

Dost bağına, varalım mı?
Dostla, kucaklaşalım mı?..

Bilgi ile, görgü ile,
Kâinat’ı, göre göre;
Nefsimizi, sile sile.

Aşk od’una, yanalım mı?
Maşuk’a, kavuşalım mı?..

Yatıp kalkıp, hayır dile,
Arada bir, zikir ile;
İnancını, ver gönüle.

Bu sevgiyi, tadalım mı?
Gittikçe çoğaltalım mı?..

Ben Mürsel’im, selâm ile,
Hakk Kelâmı, diye diye;
Dön artık, Muhammed’ine.

Şu benliği, silelim mi?..
Çok’dan bir’e, dönelim mi?

[email protected]
Mürsel Münevveroğlu Konak/İZMİR.