1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
945
Okunma
odam masam sandalyem kör sağır dilsiz sakat
fikrimin bedenine duvarlar nem taşıyor
aynalarda iki göz elmastan keskin sanat
kemirdikçe kendini karanlığa koşuyor
yoruldum hudut bilmez karanlık zamanlardan
yığıldım üzerine hıçkırıktan nefesin
nakşına işlendikçe tutuklu yorganlardan
nihayette içine düşmüşüm bir kâbusun
gözlerimin içinde karanlık durgun nursuz
gözlerimin içinde karanlık sağılıyor
duyduğum zaman sesi ses vermekten duyarsız
bendeki bu sağırlık an be an çoğalıyor
boğazımda eriyor gözlerimin dokusu
hıçkırıklar yakıyor kirpiğimi bağrımı
parçalanıyor atom öz fikrimin kokusu
kimsecikler duymuyor yaratılış ağrımı
çöllerde arıyorum düşlerimde gördüğüm
birini buluyorum hep kendisini ezer
çözdükçe şifresini oluyor bir kördüğüm
ellerim pençe gibi kafatasımda gezer
topraktan kalıbımın içinde bir salıncak
her yönden yıldızlarla sarılmış koca meçhul
saatleri susturun canlanıyor oyuncak
büyüyor gözlerimin karanlığında bir kul
boşluğa tutturulmuş bedenlerde ihtişam
bir ses diyor durmadan seslen şaheserlere
kendinden kurtulmakmış en mükemmel istihdam
bu düşünceyle girdim başka atmosferlere
gözümü açtığımda karanlık yalnız kaldı
ışıklar cenge girdi saldırdı perdelere
sonra nefsimin sesi bir karanlığa daldı
ışıklar utancından kapandı secdelere
ben, içi alacadan dışı bir nur bembeyaz
ben, kalbi kansızlıktan taş kesilmiş biriyim
ben, bütün zamanlarda gezinen kış bahar yaz
ben, ölüler kabrine gömüldükçe diriyim
ben, dalgalar gibi hür denizler gibi tutsak
ben, dağlar zirvesine kök salmış çağlayanım
ben, göğün kanadında zıplayan bir asalak
ben, toprağın bağrına gizlenmiş bir beyanım
ben, kitapların dili kalemlerin hançeri
ben, meleklerin bile bilmediği cevherim
ben, duaların gücü gözyaşı cengâveri
ben, dilenciler kadar dünyada serseriyim
ben, dostun lügatinden çıkarılmış bir isim
ben, düşman hançeriyle öldürülmez mahlûkat
ben, kazdıkça manayı sonu bulunmaz cisim
ben , en saf niyetlerin cismine hapsolmuş zat
5.0
100% (3)