2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1396
Okunma
Ah Baba, dağ gibi babam keşke yaşasaydın da
Yaslandığım koca bir dağ tutunduğum bir dal olsaydın bana
Yüreğimde küçücük bir çocuk yüzüme bakarken
Çocuklarım benden erken büyüdü güzel babam
İfşa edemem anlatamam gayyalar da Yusufam
Bilirim geçmişte kaldığını huzurlu günlerin
Daha bitmedi bilmem ki ben mi biterim
Yoksa biter mi dertlerim
Ve bilirim dönmeyecek geri ak küheylanlarla uçup giden
Ve hatıralarda halâ yaşanan o güzel günlerin
Bilirim bir daha görmeyeceğim o güzel gülüşlerin
İşte öyle günlerimiz vardı ve daha ayrı düşmemişti yollarımız
Eş dost hısım akrabayla hep beraber ne güzeldi o eski yıllarımız
Sevince ve hüzne, darlığa ve ferahlığa
Dimdik hep birlikte hem de omuz omuza
Akardı yüreklerimiz aynı ritimde
Hastalık da sağlık da, hem varlık da hem yokluk da
İzin verilmezdi asla yılların hebasına
Hiçbir vakit yalnız bırakılmazdı insanlar
İşte öyle iyilik yiğitleri vardı bir zamanlar
Ki onlar merhamete koşan birer Şefkat Erleriydi
Ve her şey Allah içindi bunu herkes iyi bilirdi (ALLAH AZZE VE CELLE)
Bayramda seyranda gidilip gelinirdi
Bunun adı Sılayı Rahimdi
Balaların hafızalarına Cenneti hatıralar işlenirdi
Ne güzeldi o eskimeyen yıllarımız, ne güzeldi.
Her geçen gün babam daha da yakınlaşır kalbim kalbine
Dualarınla yürürüm kaderin çizgisinde.
Erzurumlu Hayrettin KIZILOĞLU
5.0
100% (2)