7
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1591
Okunma

El kadar
Ama
Koskoca
Bir Martı’ya
Duruyor karşı
Yüreğini alsam
Avucumun içi
Bıraksam
Kocaman
Dağ misali...
Savaş Kalyonunda
İpek Bayrak misali
Savruluyor
Zalim rüzgar yoldaşı...
El Kuşu!
El falı gibi
Gizemli Dünyası...
Gökyüzü benim işte
Der gibi
Umarsızca uçuyor
Süslü kafes kuşlarına
Nazire edercesine
Nazlı nazlı...
Yeni açılmış
Tomurcuk tazeliğin de sesi
Başımı döndürüyor
Özgür ruhu...
El Kuşu!
Ellerin hürriyeti
Parmakların kavalyesi
Kalem gibi
Süzülüyor
Güneş’in unuttuğu
Alınyazımın
Karanlığına
Beyazlığını
Damlata damlata...
Mülk kölesi
Martılara inat
Gelincik kokulu
Kanatlarını
Yıkıyor dilediği
Nehirler de...
Rahatını kaçırıyor
Pervasız mutluluğu
Altın Kafestekilerin...
Çınar’da arkadaşı
Yasak Elma Ağacıda
Lale^ye uğrasa
Gül’ün gözü kalır
Mavi yollarda...
El Kuşu!
Konar mısın
Bir an bile olsa
Avuçlarıma?
Sendeki
Yasaklı iklimden
Bırakırmısın
Faili mechul
Hatıralarıma...
Esra TÜRKER - EL KUŞU - İkibinondört
5.0
100% (11)