3
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
941
Okunma
bir ölüm emrinin
gölgesi üşür arenalarda
ne dünün
ne yarının hesabı sorulur
korkunun çığlığı çoğalır soluklarda
usta ellerin büyüdüğü akşamlarda
Rönesans’tan kalma saraylar
mermer sütunların
başı değer gecelere
derin uykulardan uyanır çağ
karanlık tünellerden geçerek
usulca ayaklanmalı ölümlere
Asya’dan Avrupa’ya
Semerkant’dan Cebelitarık boğazına
Doğu’dan Batı’ya doğru
her biri
tarihin mihenk taşı
yolları ters yüz ede ede
çelikten bozma mızraklarla
şehirleri ateşe vere vere
dört kutsalın üzerine
kan serpe serpe
kara şövalyeler geliyor
çık gel sislerin ardından
çık gel Mateyangiz
zaman arsız bir sanrı
ölmesin diye çocukları sakladım
üzüm ezen köylerden geçtim
ayaklarımın esrikliğinde
sisleri bir bir dağıttım
şimdi ölümün
üzerine üzerine yürümeli
geçmeden esrikliğim
çık gel yanıma
çık gel
ölümü ödürmeye Mateyangiz
5.0
100% (5)