özlediğim kadar unuttun beni düşlediğim kadar uyuttun hep gözlerine baktım sen aynalarda buluttun yaprak çiçek döküldüm mevsimleri beklemeden ezdin yaş mı, kuru mu hiç dinlemeden koştuğum kadar kaçtın ıslandığım kadar kıraçtın istiyorsun ki hep aynı yerde güneşgüneş yanayım söylesene güzelim sen böyle döndükçe ben hangi yüzüne inanayım
ahmet uysal/01-08
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kız evi,naz evi derdi, ebem rahmetli...Sanırım aşk icat edilirken,muhteviyatına konan duygular arasına,naz konurken,dozu fazla kaçmış gibi sanıyoruz hepimiz...oooo,şimdikilerin çektiği nazı,nazdan mı sanıyoruz biz...Naz dediğin,çöllere düşürmeli,dağları deldirmeli,sürüm sürüm süründürmeli,yedi gece-yedi gündüz güneşte pişirmeli...Ta ki,sevdanın ve cananın kıymeti bilinmeli...Kolay elde edilen herşey,kolay terkedilir ve kıymeti bilinmez...Ama,neyi zorla elde ettiysek,o bizim yanımızda çok kıymetlidir...Mirasyedilere bir bakın...Baba malını ne de tez tüketiverirler...Aşk da, dünya malı gibi zor elde edilmeli ki,kıymeti biline...Şiiri özel sananlar olabilir..Şiir,yaşadığımız aşklardaki zaaflarımıza ayna tutuyor bence...Ha,şaire özel diyenler varsa,şair çabuk pes etmiş ve nazları,"ben hangi yüzüne inanayım"diye algılamış...Canan ne diyorsa ,odur...Vardır belli ki bir bildiği...Malum,çok dövülen keşkek tatlı olur..Canan da,keşkeğin tatlı,yani sevdanın uzun olması için,yakmak istiyor sevdiğini...Ne rol yapıyor,ne de kararsız canan...Malum,hamdım,yandım ve piştim...Canana ulaşmak için, bu merhalelerden geçmek zorundayız...Yoksa çiğ ekmeği ve aşı kim yer ki...Tebriklerim,ayna tuttuğunuz zamane aşklarının, dizelerinizde resmedilmeleri içindir...
Bir ikiyüze yazılmış en özel şiir bu! Siayhın beyazdan utandığı, beyazın siyahtan kaçtığı ama hep birlikte anıldıkları sevdaların bir tarafı kırgın kalan satırları... Sevmemenin ama buna rağmen sevilmek istemenin bencil yaradılışı ve bu bencil yaradılışın yarattığı parça parça yüzler, değişken kişilikler...
Bu kadar az, bu kadar öz kelime ile bu kadar çok şey ifade edilemezdi... Tebriklerim çok...
Şiir; (kurgu bile olsa) birçok insanın (kadın-erkek) yaşamını sırtlamış ne kadar ağır bedeller ödedik aşklara ama unutulmamalıdır ki; şiirin konusu sadece aşk değil. Dünya nimetlerine dair her şey. Fıldır fıldır yerinde durmayıp dönen de dünyanın ta kendisi.
Yürekten kutlarım bu başarılı çalışmanızı değerli dostum
Sevgi ve hürmetle
kardanadam tarafından 1/20/2008 5:59:22 AM zamanında düzenlenmiştir.
"yaş mı, kuru mu demeden koştuğum kadar kaçtın ıslandığım kadar kıraçtın istiyorsun ki hep aynı yerde güneş güneş yanayım söylesene güzelim sen böyle döndükçe ben hangi yüzüne inanayım"
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.