31
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
2529
Okunma

(Değerli büyüğüm şair ve ressam Hülvani Baştuğ’un aziz hatırasına.)
Hakkı yazan kalemdin, o yüzden nadideydin,
Bizim gibi kabukla hiç olmadı ki aran.
Hem özü yaşar iken üstelik abideydin
Resulullah kılavuz, pusulan idi Kuran.
Hece senle üşüyor camia yetim kaldı
Ötelere binitin, musalladaki saldı.
Sana can dostlar ile; hazırlar iken pasta;
Tam da şiir gününde; bırakıp gittin Usta!...
Boynumuz bükük şimdi, günü hazan kapladı
Söz bitti havsalamda; döndüremem dilim lal.
Gözümün pınarları denizleri topladı
Acımı boşaltmaya içimde kalmadı hal.
Ne yapsam bilmiyorum, haberine şaşırdım
Gücüm yetse ömrüne, benimkinden taşırdım.
Zemzemi yudumladın, sunulan gümüş tasta;
Tam da şiir gününde; bırakıp gittin Usta!...
Bak şiirim ağlıyor, mısraların tadı yok,
Hayalet gibi gelir, sensizlikten imgeler.
Kafiyenin başında, beklemedikleri şok
Tutunmadan dökülür, son kıtada simgeler.
Başlığı koyamadan mürekkebim kurudu
Yapılır mı be hocam, kan beynime yürüdü.
Seni seven gönüller yatağa düştük hasta;
Tam da şiir gününde; bırakıp gittin Usta!...
Kadere inanırız, boynumuz kıldan ince
Ömür hitam bulduysa, emre karşı gelinmez.
Destur deyip Azrail, kapıya dikilince,
Kazıdıksa dünyada, kalpten iman silinmez.
Çektiklerin kefaret, nurlar içersinde yat,
Kavuşmanın keyfini; sonsuza kadar da çat.
Bilesin ki ardından, bütün dostların yasta;
Tam da şiir gününde; bırakıp gittin Usta!...
İsmail Süklüm
24 Mart 2014
Kastamonu
5.0
100% (30)