23
Yorum
29
Beğeni
5,0
Puan
2748
Okunma

Efsunlu bir gecenin sesiydi gezinen
gölgesinden çıkan gölge/sizlik
Bir sümüklü böceğin evi ne de ağırdı duvarda
bir yıldızın uzantısı ışıltı/sız/lık
Pırıl pırıl bir yeşermiş tek renk
Bahçe apliğinin esamesinde
ince bir kuğu boynu ahenk
menekşemin dengesinde
yalpa vuran sarhoş karınca
Sessiz bir seslilik orkestrası
fısır fısır fısır/dayan kulakların feryadı
çıkan her notada bozuk tını
paslanmış artık armonikası
yetmiyor nefesi
ne bu güne
ne düne
Bir tende gömülü kalan tırnak ölüleri
koyu siyah bir oje
simsiyah bir ruj
lekeledi seni adam
silme dur
çıkartamazsın
soba isi değil
gönül karası sana çaldığı
titrek fincan huşulu
gözler yuvalarında pörtlek
bir esinti geçerken kuşkulu
ruhların hepside ödlek
Bir çizik sesi neşterli
dudaklar gezerken ince boyunda
tek renk kırmızı ,şerbetli
yayılırken göğüs çatalında
Kuğu boyun darbeli
gezinirken sisli gecenin içinde
eli kılıçlı,beyaz atlı
varoluşsallıktan öte
geç kalışların yolcusu
bilir ki gelmez geri
bir vampirin kollarında ölen
ağıt yakıyor tüm karıncalar
yıkılırcasına yuvaları
tek ayak üzeri cezalı
bir ağustos böceği masalları
neyi kurtaracak cılız serenatlar
kimsesizliğin koynundan
kanayan diş izleri zehirler
akar da akar boyundan
Fısıltıları geliyor Midas’ın
Narsisus suda dalga dalga aşık
Medusa bir gorgo mu
ya Perseus oraklı katil
Mitler alanında savaş mı var
//Gecenin engellenen yüzünde//
hiç hüzün gebeliği yaşamayan ben
bağır aşkını
yay dünyaya
isteğim bu değil mi benim
Helen in kaçısı
sarı saçlarını
adak adayışı
aşk/tan değil de ne
bilemezsin sen Tanrı Zeus
Bir şerçe ölmesin diye
benim döktüğüm gözyaşlarını
Bir vampir avında
bir kelebek
bir sıkımlık avuç içinde
gecenin matemi sarsa da şiiri
güneş yine aşk/la doğacak
serçe kuşların kanatlarında
.........................................EMA
5.0
100% (31)