10
Yorum
35
Beğeni
0,0
Puan
2532
Okunma

karın boşluğuma saplanan
bu ilenç ağrı
hangi primitif zamanın sağrısı
tarçın kokulu
bir iğde ağacında unutmuştum
oysa ben
en son sancımı
uyutmuştum masallarımı
o ağacın dallarında
ve döşüme saplanan bıçakları
gömmüştüm
o ağacın altına
en son rüyamda
ne saçlarımın keşmekeşliği
ne sesimin titrekliği
ne de üşüyen bileklerim
yenilmedi zamana
zaman yenildi kendi ihanetine
kendine tuttuğu aynada
ben “Notre Dame’ın kamburu”
ve ben Esmerelda
düş bozumlu vakur aynalarda
bir la(â) sesine düştüm çok kez
es verilmiş zamanlarda
şimdi ben
hangi aynadan bakıyorum size
ve şimdi siz
hangi yüzünüzle akıyorsunuz sırlarımın içine
kırıldım
mişli geçmiş tarihlerde
binbir parça bir suret
ve binbir sual kaldı geriye…
portedeki tüm notaları siliyorum
es!..
Sev_tap
20.03.2014