9
Yorum
30
Beğeni
5,0
Puan
4256
Okunma

Aşk,
şiddetli bir muhabbetti bağımda
ne vakit içim yansa
dikişi iltehaplanmış bir yaranın
çaprazında kaldım
elimde senedim olmadan
kaç gülüşün vebalini ödedim
kaç endişeye evham yaptı
biçareliğim
Bu beden susuz anne devşirirken kutsanmışlığında
mavzer tüfekleri ile gölgesinde gezinirdim
yüreğimden istifade edenlerin
Sen bana kâfi geldin
Sancılı bir gayrete düştü bedenim
Hak’kın elçiler vasıtasıyla gönderdiği
en halisâne nur’dun sen
gözlerinde mavi gülümsemelerle
avucuma emânet diye bırakılan
en lâtif hediyeydin
Tutunarak dünyasına varlığımın
bütün korkularından emin oldun
Hayalini bile hayal etmekten haya ettiğim
en küçük mutluluktun sen
Değilmi ki
Ruhum boşluğunda sallanırken yalnızlığın
binlerce ruhum olsa feda etmekten çekinmeyeceğim
bir sıkımlık candın sen
ecelin ağzından tuttum seni
gökyüzüme yıldız oldun
zehir yudumlayan boğazımdan
bal tadında süzüldün sevincime
Şu ruhumu işkence ile tâzip edenler
hangi derecesine ulaşacak sefâhâtin
değmezken yaşamak bir başına
sendelerken sed çektiğim yüreğimde
gelişinle
meşşâkâtlere sabır,
şükür ve tevekkül edip sustum
silik sözler esrarı ile konaklarken
düşümde
elemleri
ifsâd ettim gelişinle
Kapıları açılırken rahim yurdunun
çığlık çığlığa gözyaşı selinde
ellerime tutundu minik ellerin
sobelercesine
Divâne fırtınalar eşelerken gecelerimi
her taraftan sokulurdu kimsesizliğim
şimdi gelişinle
güçsüzlüğüm bayram etti
ağlama krizleri firârda
gözlerimden
temâşâ edip yeryüzünü çıplak gözle
muhafaza meleği gibi
sarıldım yüreğine
kutsallığa mübtelâ anneyim şimdi
tutundum kirpiklerinin arasından bakan
o koskocaman hayata
’Bugün Mutluluğumun Doğum Günü’
zєץиєp є¢є єяєи
5.0
100% (26)