2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1166
Okunma

"Aşkım,yarım kalmış bir şarkı gibiydi yüreğimde."
hüznümü kime şikayet edeyim şimdi
öylesine biçare
öylesine bedbahtken zavallı yüreğim
hangi kusurumu kapatayım günahlarımla
telafisi yok,
çaresi olmayan
bu aşkın girdabında
ciddiye almadığım sızılarım
kanayan yaralarımın yanında
hangi hasretime ağlayayım
kendimi nasıl affedeyim
tüm kelimelerim kirlenmişken
ruhum can çekişirken
Hüsnü zan mı edeyim
yoksa Suizan mı?
şimdi sükût vaktidir
semazen gibi dönüp dururum kendi etrafımda
ruhum bedenimin dışında
şehir şehir,ülke ülke dolaşırken
hangi şiirde ıslandı şimdi gözyaşlarım
önümde beton duvarlar geçit vermiyor
başımın üzerinde gökkubbe
kalbimin derinliklerinde
Şahsî mahlasını sakladığım sevgili
başımı çevirdim Neş’et-i Hak’a doğru
kimbilir belkide yüreğime doğar güneş
işte o vakit çocuk gibi sevinir bedenim
ne çok şey anlatacak bu dilsiz yüreğim
konuşmasını,yazmasını bilseydi eğer
Zira,baş eğmişim sevdan yoluna
sığdıramıyorum bir türlü seni
ne geceme, ne gündüzüme
keşke görebilseydin Aşkına meftun oluşumu
kullanma kılavuzu olmayan hayatta
kış yaşatıyorsun yüreğime
içimde çığlık atan hüznümle
gözlerim puslu yol alıyorken bilinmezliklere
tutma yüreğimden beni artık
ölmeliyim vakt-i zamanıdır
çünkü bir şiirde vuruldum derinlerimden
(d)üşüyorum şimdi sen yoksun diye
hiç gelmeyeceksin belki de
mahfuz olmuş sevgimde
şimdi sükût vaktidir
Gülbin Özer (Altun)
5.0
100% (5)