0
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1619
Okunma
gecenin karanlığına kaybolan bir düş
esmer kızın sevdası gibi ateş ateş yakıcı
suya hasret denizin türküsü gibi acıklı
binlerce martı sökülür göğsümden
ve beni yalancı baharlara emanet eder
ay kırılgan yalnızlığını yansıtır düşlerime
kirpiklerim utanır geceme düşen rüyalarımdan
turuncu güz öper esmer kız utanır
gizemli bir sevda tutuşur kül utanır harından
ben her gece sensizliğin kokusunu duyarım
sürgün yemiş devrimler gibi yakıcı gelir
kırılgan mevsimlerin ağıtları duyulur uzaklardan
yaprak yaprak sökülür dudaklarımdan ağıtlar
ve gecenin karanlığına katarım düşlerimi ya sen
ellerimde bahar kokusu yüreğimde sevdan
yoksul tene giydiğim urbam gibisin
sensizliğin binlerce kördüğüm ilikli sevdam sın
haydi kaç kaçabilirsen düşlerimden
ben sana uyudum düş gözlüm
baharın suskun tınısı asılı dudaklarımda
saçlarına yıldız yağdırdım dün gece
ve sen gecenin karanlığına karıştın
haydi yer gök bildiğin tüm duaları bana gönder
güldükçe gülen nara dönüşsün düşlerim
masal ağacında yaparak açsın düşlerimiz
ve bir solukta okunan hikayemiz yazılsın
kim bilir kaç sevda son buldu bu gece
sen gittiğin zaman firar eder martılar
zamanın kum saati dökülür avuçlarıma
yokluk asılır yüreğimin çengeline
açar zakkum çiçeği
ve ruhumda sessizliğin alfabesi dile gelir
bu gece esmer kızın sevdası dile geldi
bildiğim tüm alfabeler lal kaldı
ve yalnızlığın turuncu baharı çil döktü
mahmudiye düzkaya
5.0
100% (14)