0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3759
Okunma

Dağlarda dolaşmanın mantığı yok artık
Ne göğe uzanırsın, dokunamazsın kuşlara!
Kalbimde derin bir vadi içinde tek sen yar
Gözler nazar etmiyor sensiz bakışlara
Unutmak için susuyorum acı derinleşir içimde
Bir ben var bırakmıyor, götürüyor beni bende
Ben ne acılar yaşadım bir günü dört mevsimde
Meğer mevsim beşmiş farkı öğrendim kendimde
Ancak; seni yoran seni üzen biri yok artık
Sen olman gerekenin kalbinde, yanındasın
Gönül limanında fırtınadan eser yok şimdi
Sen onun o’ senin hem canı ve kanındasın
Kabarır duygularım fırtına öncesi sessiz
İçim durmadan kaynıyor rüzgârınla sensiz
Sığmıyorum gönlüme her yer dar, ben çaresiz
Hangi iklime gitsem de olmuyor, hayat sensiz
Ne zaman diner bu fırtına, ah! Medcezir gönlüm
Bir gönülde halleşsek de, yaşanılan ayrı ömrüm
Kolay olmasa gerek söyleyemem bu aşkı bilinmesin!
Ben şimdi ne haldeyim kim bilir? Sen bilebilir misin?
Derse giriyorum sırada en önde sen varsın
Gözüne bakarak anlatıyorum, bekliyorum sorunu
Sen benim gözüm de mecnunun baktığı yâr sın!
Şimdi kendimle yaşıyorum sınavların en zorunu
Ey güzel! Hiç düşünmezdim, böyle olacağım halimi
Hiç ummazdım asla geçmezdi, aklımın köşesinden
Ama bir sınav işte, bohçaladı ruhumu ve bedenimi
Duyuyorum gönlümdesin, muhabbetin kuş sesinden
Ha bir şey daha; sensiz yazmanın hiç tadı yok!
Kaleme bile el uzatmakta, bazen zorlanıyorum
Adı konulmamış gönlümün verecek hesabı çok
Uykulu her halimde seni düşünüp seni anıyorum.
Yusuf Erdoğan
(Konya-Tramvay saat 10.44- 09.03.2014)