Gözlerim
Okunmamış mektupların
Kelimeleri gibi
Küskün zamana...
Bakışlarım savrulur
Coğrafyası çiçeksiz
Güneşsiz iklimlere...

Yüreğim bahardan bozma
Harman yeri
Okyanus mavisinde
Saklanmış kırmızı bir mercan
Ah yüreğim!
Asırlardır kapalı dudaklarımın
Sessizlik yemini etmiş dilimin
Ceremesini çeken, acısına katlanan
Kar yağarken dünyaya
Cılız bir alev gibi
Beni ısıtmaya çalışan yüreğim
Affet beni!
Seni saksılara koyamazdım
Mevsimlik çiçekler gibi
Hapsedemezdim cumbalara
İnsanın insafına bırakamazdım
O yüzden
Uçurum kenarlarında büyüttüm
Ayaz ninniler söyledim
Geceyi örttüm üstüne
Sakladım, sakındım
Kimse görmesin
İncitmesin diye...

Yüzyıllar sonra yine
İndik dünya sahnesine
Biz mi yabani kaldık
Onlarmı başka dildendi
Bilemedik
Oyunun dışında kaldık
Ve en baştan
Kendi hikayemizi
Kendimiz yazdık...



Esra TÜRKER - YÜZYILLIK BEKLEYİŞ - İkibinondört