10
Yorum
33
Beğeni
5,0
Puan
2597
Okunma

çıplak bir ayazda
kırlangıçlar havalanıyor göğümden kaç sabahtır
alacaya çalıyor gözleri gecenin
ellerim
çok üşüyor
hafızamın yırtıklarından sızan bir keşmekeşliğin
cilalı paranoyası gelip oturuyor pencere kenarına
’neden bu kadar acıyor göz kapaklarım
ama neden
hiç kimse konuşmuyor’
neden
üstü açık kalıyor düşüncelerimin
oysa ki
yüreğimden uzaklaşma bu kadar
kaybolursun derken
şakası yoktu kelimelerin...
yıldızlardan biçtiğimiz kaftanların
eteklerine dolaşan yorgunluğu
dinlendiremiyor dilsiz şarkılar bile
her şey zorda
her şey
iflahı kesilmiş bir ölümden koparılmış
yetim bir hayat
nereye vardığını bilmediğim
soğuk bir koridorda sabahlıyor çocukluğum şimdi
en çok
saçlarımı koparıyor bakışların
oysa
canının ta içinde acıyor canım
ve
pes etmiş
yenik bir kumandan olmuşken aklım
Anne
bana şaka yapma
gülemem
ölürüm....
5.0
100% (24)