Kaderin kaderinden dem vurduğu devirde
Gönle umut serpelim; bentlerini devir de…
Kuşkusuz çıkacağım çekildiğim meçhûlden
Hisler sevdâhânede aklı uttuğu
zaman.
Çözülecek gizemler dava görüp usûlden
Hüküm günle
geceyi eşit tuttuğu
zaman.
Hayâllerin hayâlden el çekmesi ne acı
Gariptir ki kurbanlar katiline duacı!
Yerle bir edeceğim şu doğrucu mizâcı
Şeytan günâhlarına tövbe ettiği
zaman.
Vuslat, sabrın sınavı; korkular cesâretin
Tek sen misin yaralı, herkesin ömrü çetin
Dolar ya çilelerin,
hasrette esâretin
Sabır metanetine varıp çattığı
zaman!
Aşk; tevekkül bilmeze çetrefilli muammâ
Ârâf’a dek sürükler düşürdüğü dilemma
Gâipler dile gelir cevabını der amma;
Sır namusa verdiği akdi yuttuğu
zaman.
Gün gelir insanoğlu karmaşadan yorulur
Yediği tokatlardan öfke yüzü durulur
Yıkılır kara düzen elbet mîzân kurulur
Zamanın sermâyesi hepten bittiği
zaman.
Beni unut demeye dilim varmıyor, anla;
Kimi
aşklar kül olur kimi destan;
zamanla.
Vuslata ereceğim derûnumda
sevdanla
Ruh girdiği bedenden canı ittiği
zaman!
02.03.2012 12.47
Salih ERDEM / AYDIN