0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1653
Okunma
ben
mavi gözüne Sibirya’nın
bir gökkuşağı gibi akıyordum
ıssız Moğol steplerinden
bir set...
bir garabet
bir ihanet, hatta
durdum...
bu
kendi putlarınca yalanlanan
bir kült’ün çöküşüdür artık
yıkılışı;
ilkel
ve oldukça kişisel
bir dinin
bu
çıkıp kadim inançlarının iskelesine
kendini karanlık sulara bırakan
o son mü’mine dair
üçüncü sayfa bir intihar haberidir
okumasan da olur...
ey Altay
benim serazat yurdum
sana döndüm, vakur yalnızlığıma.
hatırla beni
ben ki
dağ koyaklarında
yıldızları seyrederek uyurdum
ve her seher
bir bozkır güneşi gibi büyürdüm
mavi yüreğinde senin.
savrulduğum yeter
yabancı özlemler ülkesinde.
farkı yok, artık
bir ömür peşinde koştuğum o gözlerin
üzerime çevrilmiş bir çift namludan
değil mi ki kemlik gördüm
kalbimi kapısına bıraktığım avludan
yine de ilenmem sana Baykal
"gölgeli kaba ağacın kesilmesin
coşkun akan güzel suyun kurumasın"
esen kal...