0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1072
Okunma
Medet! Ey derdimin çaresi yar,
kayboldum uçsuz bucaksız
bir deryanın girdabındayım…
Bastırdı birden rüzgarlar,
o masum gökyüzü döndü kıyamete
şimşekler çakıyor,
kızılla kucaklaşıyor karabulutlar…
sessiz sakin sular
büyülenmiş,
azgın deryaya dönüyorlar…
Adına karasu diyorlar,
yatıyormuş yatağında
kara sevdaların bütün mevtaları…
Aramışım seni;
cennet bahçelerinde değil,
seçmişim neden?
Bilmiyorum derin suları…
Sen bir dua mısın?
Yoksa ben miyim beddua?
Kapılmışım bir hayalin karaltısına,
eller kara yüzler kara,
hangi sıfatı aldım karşında,
yalın ayak dönmüşüz garip gurebana…
Çırpınıyorum kurtulmaya,
her imdat sedasında,
sen çıkıyorsun karşıma;
“gel” diyorsun, gel…
götürüyorsun,
ümitmiş gibi her defasında,
karasuyun en derin çıkmazlarına…
Ah edemiyorum sana
ayaklarımızla çıkmışız darağacına
teslim olmuşuz, gönüllüyüz
sevdanın, yüzü maskeli celladına…
Kurtulan var mıdır?
Karşı durulur mu?
İnecek keskin palasına…
Can bu, çok sevilir
her salisede ümitle bakar cananına…
Kurtuluş palada mıdır?
Yoksa celladında mı?
Çıkmaz sokak diyorlar,
çaresizliğin adına…
Düşmüşüm sonsuzluğun girdabına
kaybolmamak için sarılıyorum
kapattığın o karanlık
aşkı muamma kapılarına…
Orhan Çimen
www.orhancimen.com
5.0
100% (1)