0
Yorum
2
Beğeni
4,8
Puan
2650
Okunma

Küçük bir oyuncakçı dükkanıydı çocukluğum.
Yağmurlar altında bisiklet sürmek ve sırılsıklam çamura bulamaktı küçük bedenimi.
Misketlerim gibi yuvarlanıp sokaklarda koşmak delicesine.
Masumane gökyüzüne ağlamaktı belkide beni ayakta tutan .
Unutmaktı bir gün öncesini görünce akide şekerlerini.
Saklanbaç oynarken sonsuza dek kaybolmayı göze alacak kadar gözü kara olmaktı.
Günü bir gün ile tamamlamadan, bıkmadan ,acıkmadan , uykusuz geçirmekti zamanı.
Top peşinde koşmak ,ağaçlardan düşmek, yorulduğunu hissetmemekti çocukluğum.
Kovalamaca oyunundaki gibi yakalanmadan büyümeye çocuk kalmayı beklemekti.
’Keşke çocuk kalsaydım ’ cümlesini bilmemekti çocukluğum.
Topaçımın ipine sımsıkı sarılıp başımı döndürmesini arzu etmiştim çocukken.
Annemin ’hadi sabah oldu ’ demesini beklemeden uyanmaktı erkenden .
Yalnız kalmaktı bazen çocukluğum onlarca arkadaşım varken.
Ebe olmaktı hayatta ,hiç bir engele takılmadan.
Bir şeylerin peşinden sürüklenmek ti uzaktan kumandalı bir çocuk gibi.
Ne güzelmiş çocukluğum .
’Keşke çocuk kalsaydım’
5.0
75% (3)
4.0
25% (1)