11
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
2291
Okunma

Kar havası kadar soğuk, temmuzun hararetli sıcağı kadar yanıyor içim
niyeti belli değil kaygılarımın...
Ey
benim
masal dünyamın başkahramanı annem
seyret
boğulurken
beni
aslını inkâr eden
gecede
vefâlı dilimden düşen her şey hatrına erisin zaman
kaybolsun sââtler gerçeğe dayanmayan sözlerde
üşüsün bütün utanmazlar
tir tir titresin dilimden dökülenlerin gölgesine sığınarak
gülen yüzüme düşürülen bir damla hüzne
bütün türküler meze olsun bu gece
masamdan kalkamasın ayrılık
saçma sapan lakırdılar arasında
can versin son eli attığımda
Ah anne!
beni dili ile zehirleyen her yalancı
balıklara atılan yem kadar aciz kalsın
yağmur sesine karışsın iniltisi
evrenin yaratılış gününde ki
tınısına çöksün sesi kısık bütün kelimeler
gülüşümün her kıvrımını düşürüp
ikinci plan yapanlar
dilerim âh`ın en son demine yakalansınlar
boğazlarından geçmesin canları
dikenlerin çuvala takılmış hali gibi
takılıp kalsın yüreklerine
Kurak iklimlerin gelincik çiçeği gibiyim anne
toprağın boyunu geçtiğim vakit
esarete bürünüyor varlığım
bundandır gözlerime çekilen mil’in
sipariş etmekten yorgun düşüp
bir umut beklediği mutluluğu kamaştırması
Ah anne!
Sana
nasıl
anlatsam günâhlar
serseri eder
ruhumu
t e k e l i n l e t u t e l i m i de ayaklarının altına (cennet) gidelim anne...
zєץиєp є¢є єяєи
5.0
97% (28)
4.0
3% (1)