18
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
2556
Okunma

Bir Hadis-i Kutsî:
“Ben, yerlere ve göklere sığmadım; ancak mü’min kulumun kalbine sığdım."
yani; onun ile bilindim.
KIR-KIRMA!
Kır ha kır…
Dalı kır,
Kolu kır,
Camı kır.
Kırdığın tarafa, bir de boynunu kır; bak!
Dala bak!
Kola bak!
Cama bak!
Baktığın yerde kalan izi gör!
Dal kırıldı: çıktı, aktı öz suyu; damla damla..
Kol kırıldı: belki kaldı yen içinde; belki yük oldu boyna..
Cam kırıldı: dağıldı, saçıldı yerlere; çıplak ayakları bekler, dilmek için şerha şerha…
Kırılanlar maddeyse, telafisi mümkündür belki; aynisi olmasa da…
Ya maddeler ötesini kırdınsa…
Kalp kırdınsa…
Kalp..
İşte onun telâfisi yok..
İşte onu çıplak gözle göremezsin..
İşte ondan akan kan dışa vurmaz…
İçten içe kanar..
İçten içe yanar…
İçten içe volkan olur, kaynar..
Kırma!
Sakın kırma!
Dal kırma!
Kol kırma!
Cam kırma!
Daha da ilersi; Hakk’tan gayriye bel kırma!
Hakk ve hakikatin yuvası; “kalp” kırma!
Kalp, “Âyine-i Samed”dir; bilesin!
Mümin kullar çeker sabır çilesin.
Zahmetinden zerre ya da kilesin
Rahmet bilir; kırmaz gönül köşkünü..
Onda taşır, onda yaşar aşkını..
muhacir bozkurt
Mustafa KÜTÜKCÜ
02.02.2014 – DENİZLİ.
5.0
100% (14)