0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1306
Okunma

’...Aşklarda da büyük cehennemler vardır aslında
ama ne gam, herkes bir cennetmiş gibi koyulur aşka...’
I
Kıs kalbinin volümünü
ve tartıl hayat terazisinde
bilmez miyim;
’tartılsan ağırlığımca hüzün gelirsin’...
sonra otur bir şiir yaz bu kentin varoşlarına
söz unutmaz şiirini
yalnızlığın anlatmaya değer yanları vardır...
Sonra taksitle yeni düşler al satış mağazalarından
aşklar borsasında değer kaybet
sevgilerin kirlendiği pazarda!..
Çünkü ’Yanlış bir hayat doğru yaşanamaz’
ve yalnız bir hayat kalabalık yaşanmaz!..
II
Oysa ne kadarını kurtarabilmişiz kendimizin,
’soygun teorisi’ aşklardan-
tutukluk yapan kalbimiz
ve suç ortağı şiirlerin dışında
Biz ki şu kundaklanmış ömrümüz de
uçurumlara tutunmuşuz..
biz kenar mahalle çocuklarıyız;
hüzün sermayemizdir
her gece şiirlere yatırdığımız..
yalnızlıkla sarmalanır, dağılır giderdi iri düşlerimiz zamanın ivmesinde...
III
Anımsıyor musun?
hep aşklara otostopçu gençliğimizi-
daha ilk dönemeçte polis kontrolüne takılan!
Bir uzun yol otobüsünün camına
düşürerek yorgun başımızı
ödünç hayallerle çekip gitmelerimizi,
zulamızdaki yalnızlığımız
ve ırzına geçilen sevdamızı
anımsıyor musun?
Aşk
yaralarının sonsuza ertelenmiş şarkıları
ve hayatlarıyız biz...
IV
Neredesin
yaşamın namlusunda
yenilmenin çarmıhında mı?..
Şarkıların burukluğunda
yaraların kabuğunda mı?
katillerin korkusunda
orospunun namusunda mı?
Yoksa, yitip giden bir aşkın kan revan anısında mı?..
Neredesin
şairin iradesinde
cahilin öfkesinde mi?..
Neredesin
gitmenin ateşinde
kalmanın külünde mi?
(Birdal ERDOĞMUŞ/2009)
5.0
100% (2)