49
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
4946
Okunma

Hasret ayrılmaktır anadan yâr dan
Yetimin boynunu burması hasret
Bazen selâm gelir uzak diyardan
Gurbetin Vatanı sorması hasret
Bülbülün gülüne gâmlı bakışı
Lale ,Sümbüllerin yürek yakışı
Seven gönüllerin nârlı nakışı
Bedeni ateşe sürmesi hasret
Kimi bir yâr sever kimi bir güzel
Sevdikçe bağrında can verir gazel
Damarlarda gezer Leyla’sı ezel
Yanarken kemâle ermesi hasret
Rindâne dolaşır gözler buğulu
Bilinmez içinde neler yığılı
Lokma boğazında kalır ağulu
Ciğere yarayı sürmesi hasret
Ümidi yolların üstünde vurgun
Gülmeyen bahtına sitemli kırgın
Gözleri kapanmaz kirpiği dargın
Rüzgâra haberi sorması hasret
Gökyüzü bir adım iner ve çıkar
Kayan yıldız olur yalnızlık akar
Oturur derdini sazına döker
Çalarken telleri kırması hasret
İçinde çağlarken bir deli pınar
Turna kanadının üstüne konar
Elbet dağ devrilir yıkılır çınar
Ay’ı iki parça yarması hasret
Bazen Bayrak olur gönderi saran
Bazen bir ağıttır kara yel, boran
Ne arayan olur ne de bir soran
Hayâl’in gerçeği görmesi hasret
An gelir nefesler sanki sayılı
Hüzünler Dağ,bayır,ova yayılı
Vuslat bir serâbtır kara büyülü
Feryâdın dağları sarması hasret
Görülen resimler bir bir küçülür
Kaf Dağı son çare ümit seçilir
Mesafe tükenir ruhen geçilir
Deryada geminin arması hasret
Sevdim dersin amma sevilen kaçar
Kalbine, giderken çığlığı saçar
Bir başına yalnız kalırsın naçâr
Vefânın zinciri germesi hasret
Ne yollar tükenir ne diner sızın
Sana zindan gelir gün orta yaz’ın
Ağlar tebessümün kan kusar nazın
Nabzın ağır ağır durması hasret
İçinde hicrânın savrulur tozu
Yüzünde terlerin kavrulur tuzu
Gün gelir aşığın tükenir sözü
Kendini dağlara vurması hasret
Kuşların soğuktan sıcağa göçü
Canın cânânına vuslattır suçu
Bir günde ak sarar simsiyah saçı
Trenin Garlara varması hasret
Uzaklarda olan duymaz sesini
Bilmeyen anlamaz buruk yasını
Bin cefâyla doldur gönül tasını
Aklın cinnetini sorması hasret
Yazarken şikayet eder murakıp
En sevdiğin gider seni bırakıp
Hazân sırdaşındır baharın rakip
Gönlün dertten derde girmesi hasret
Eller omuzlardan düşer kırılır
Muhannet sözüyle sinen yarılır
Son noktaya işte öyle varılır
Nefesin buharı örmesi hasret
Kader ağ yapmaya örer ipliği
Bulursun hiçlerde sefil hepliği
Yürek bir enkâzdır figân çöplüğü
Vedânın sedâyı dürmesi hasret
Kalbinde bir deli acıdır yanar
Ecel gelir sana bâdeyi sunar
Virân ocağına kör Baykuş tüner
Zamanın son vakti vurması hasret
Hey Makberî hasret senin ilacın
Yandıkça pişersin dinmesin acın
Bir gün kös vurulur takılır tacın
Kefenin üstünde sırması hasret
Makberî - Ahmet Akkoyun.........14/01/2008......ist