Eyüb’ün ağlama defterine çizdiği
Her gözyaşı, lisanî yokluğundu
Konuşamadığım.
Züleyha’nın Yusuf’a aşkının her hali,
Yüreğimin çığlığıydı;
Haykıramadığım.



Ey gece gibi hayallerime yüz çeviren can!
Kaç ışık huzmesi beklettim
Yüzünün sol yanında,
Bir muştu durumuma mahal…
Misal; bir saatin kuramı…
Hangi zamana b/aksam
Senli düşlerimin her salisesi,
Hangi yöne baksam
Bakışlarındaki gizem.



Ey gece yüzlüm,
Yalnızlığımın karanlık dehlizi…
Bir bahar soluğu gibi sıcak, sevecen;
Üşürken yaz hayallerime özlem.
Yüreğime dokunuşu gözlerinin,
Gergefinde nakış nakış sevdasını soluduğum.



Hayatıma sunak
Hicranlı sözlerini düşün bir de…
Güllerimin sana müptela kokularını,
Küskün ırmaklarımın susuzluğunu hatırla.
Yüreğimde gezinen çorak sevdanı…
Hüzzam şarkıları dilime dolanan
Her güftesi terennümüm…



Puslu bir Ankara sabahında sana üşüdüğümü,
Yüreğime dokunan sözlerini,
İntizarlar kusan şiirlerimin sesini düşün.
Mısra mısra, damar damar öldürdüğünü beni…



Ey gece yüzlüm!
Anladım ki,
Ayrı duruyor aynadaki hüznüm.
Baharla yaz arası gizemli bir an gibi,
Avuçlarımdan kayan efsunlu zaman gibi
Hükümsüzüm,
Sözüm geçmez yüreğine;
Sitemlerim ne sana, ne kendime.

Kaderime…

Kederime…



NİLÜFER SARP
OCAK.2014