15
Yorum
28
Beğeni
0,0
Puan
2959
Okunma

kuru bir yaprağı okşadım
defterimin arasında
özenle tekrar koydum yerine
bir şiir düştü usuma
yıllar öncesinden
kırık bir dal misali
eğildi özlemine
nerdesin dedi yaprağın sararmış rengi
nerdesin elleri gül kokulu sevgili
hangi yola döküldü yaprakların
saçların hangi güzde ağardı
nerde kaldı
sulara düşmüş, yaprak gözlerin
baktım, başkasının yanına kurulmuşsun
düzenli bir sandalye gibi
belki seni çekiip, çevirmişler
bazen masanın en başına
bazen de diken üstünde oturmuşsun
belki beni de düşündün ara sıra
bana yakın bir caddeden geçerken
göz göze geldiğimiz yerlerde yada
bir kafede sütlü kahve içerken
yine kızarmıştır yüzün
geriye dönüp bakarken
en çocuk günlere dek
bir yaprak ta sen sakladın belki
asi kalbin yumuşasa da çoluk çocukla
ev, iş arasında dönüp dururken
yitirmişsindir yüreğini, dünyanın pazarında
poşetlerle bir şeyler götürürken evine
biraz da eğilmiştir belin
gülmüşsündür kuru yaprağa bakıp
eğilememişsindir acıdan
kırık dalın ucuna
bir gül daha
ekleyememişsindir
çok özlesen de
hep dikine çıkmıştır yollar
bilirsin sevdiğim bu sokaklarda zor
çok yüksek insan duvarları
ve kolay değil
bu çin seddi duvarlardan
atlayıp bana gelmen
kurur gider yapraklar
25. 1. 2014 / Nazik Gülünay